Milenyum Çocukları ve Yaşamları

Günümüz çocukları derken bin bir kere düşünüp ağzımızdan çıkan her kelimeyi tartarak cümleler oluşturmayı tavsiye ediyorum. Hem bir Eğitmen hem de bir Anne olarak şaşkınlıkla yeni neslin büyüme evrelerini tüm hızıyla takip ediyorum diyebilirim.

80 ve 90 lı yıllar ile hiç bir bağlantı bulunmadığı kesin. Asırlardır çocuklar doğar büyür yetişir toplum içine karışır birer birey olarak hayatlarını sürdürürler işte kilit nokta da tam olarak burası. Sağlıklı düşünebilen ,özgür, sağlıklı kararlar alabilen vatanına milletine faydalı bireyler yetiştirebilmek.

Bütün bu olguları oluşturma yaşı tam olarak 0-6 yaştır evet yanlış duymadınız 0-6 yaş tır. Çocukluk algısının en açık olduğu zamanlar kendine rol model aldığı bir ebeveyn veya bir yakın mutlaka vardır, önemli olan etrafındaki kişilerin  hal ve hareketlerini çok iyi kontrol altında tutabilen konuştukları kelimeleri çok iyi seçebilen öfke kontrolünü en iyi seviyede tutan kişiler olmalıdır.

Çünkü bu yaş aralığında ki çocuklar etrafındaki insanları o kadar iyi analiz edip kendilerine pay çıkartırlar ve kişilik oluşturmada kullanırlar ki gözlerinize bile inanamazsınız. Yanların da kullandığınız her kelime onlar için nutuk niteliğindedir. Hareketlerinizi de aynı şekilde örneğin ebeveyn olarak bir tartışma esnasında sesler yükselir ve kavga ortamı oluşursa çocuğunuzun o anda derin nefes alın ve size bakışlarını analiz edin size bazı belirtiler verecektir. Pür dikkat gözlerinizin içine bakıyor olarak bulacaksınız siz koltukta kahvenizi yudumlarken bir yandan çocuğunuzun oturum alanınızın etrafına konuçlanmış olarak bulabilirsiniz. Sizlerin her anını kayıt halindedirler çünkü siz onlar için büyük önem arz ediyorsunuz.

Öfkenizi kontrol edemediğiniz her an vereceğiniz her tepki çok büyük hatalara sebep olabilir. Bizim çocukluğumuzda işler tam olarak bu şekilde ilerlemiyordu o zamanları çok net hatırlıyorum da biz annemizin babamızın gözünden anlardık benim annem bir ortama girdiğimizde tamamen göz odaklı anlaşırdık gözlerini kocaman açıp bakıyorsa oturduğun yerden kalkma demek bir şey ikram edildiğinde o kaşlar yukarı kalkıyorsa alamazsın demekti.

Asla aksi olamazdı kavgaya da gürültüye de hoşgörü ve sevgiye de tanık olur her şeyi aile ortamında öğrenirdik. Aile içi zor günler yaşanıyorsa bunlar çocuklar ile birlikte maaile toplanır çözümler üretilirdi kısacası her şeyden çocukların haberi olurdu. Yabancılar yaklaştığında sevmeye çalıştıklarında anneler öp amcanı öp teyzeni bırak sevsinler gibi teşviklerde bulunurlardı biz istemesek de o yanaklarımız sıkılır öpülürdü şimdilerde bunları yapmanız mümkün değil.

Ebeveynler bilinçli oldukça dikkat ve özen içerisin de hareket ediyor bilinçli nesiller yetiştirmek için çabalıyorlar. Eski ile günümüzü kıyaslamak imkansız denebilecek kadar tezatlıklar içeriyor bir yandan doğru bilinen yanlışlar düzeltiliyor bir yandan da eskiler çok özleniyor. Sokaklarda çocuk sesleri yok çocuklar merkezlerde avm lerde özel kurslarda  deniz kenarlarında çocuklar yok özel kapalı havuzlarda birebir hocalar eşliğinde yüzme dersi almakta halbuki biz öylemiydik atarlardı suya istiyorsan çıkma çırpına çırpına öğrenirdik yüzmeyi akşam ezanına kadar sokaklarda anneler camlardan bağıra bağıra baban geldi çabuk ol yemek hazır hadi kızım… Yabancılar zarar vermezdi herkes birbirine öyle güvenirdi ki susadık mı girerdik bir eve su içer çıkardık hava kararana kadar sokaktaydık yardıma ihtiyacı olana koşardık yaşlı teyzelerin pazar poşetlerini taşır hayır duaları alırdık Bayramlarda kapı kapı dolaşır şeker toplardık şimdilerde çok ayıp karşılansa da 90 larda bu nasıl da heyecan verirdi.

Bahçede ki korkulukları aşar cesurca ağaçlara tırmanırdık Erikleri cebimize doldurur kim kaçtane toplamış sayardık annelerimiz kaldırımlarda halı yıkarlar biz de akan köpükler ile doyasıya eğlenir sırılsıklam olurduk.

Şimdi Halı Yıkama tesisleri var nesil bilmiyor nasıl yıkanıyor annelerin ev işleri kolay ancak hayat şartları oldukça zorlayıcı. 2000 Li Milenyum çocukları eskinin tadını hiç bir zaman alamayacaklar belki ama onların daha da çok avantajlı olduğunu da düşünmeden edemiyorum. Hiç değilse daha iyi şartlarda eğitim alıyorlar daha bilinçli ebeveynler tarafından yetiştiriliyorlar demekten de kendimi alamıyorum.

Her şey Hazır çoğu zaman bu özgün düşünmenin önüne geçiyor ama öğrenebilecek yüzlerce şey varken çok kısıtlama sayılmadığı için her bireyin kendi sevdiği tarz ve alması gerektiği özel eğitim olduğunu düşünüyorum. Yani her birey yeteneklerince geliştirilmeli ona uygun eğitimi görmeli işte bu çağda bu mümkün o nedenle ayakları yere sağlam basan çocuklar yetiştirmek daha büyük bir olasılık.

Eskilerin İstanbulun da sokaklar da İnşaat kum yığınlarının üzerinde yuvarlanan her bulduğu kumda çamurdan kaleler yapmaya çalışan misket yuvaları oluşturan nesil yok şimdi.

Gözleri açık dünyaya gelen aklı başında algıları açık ve bilinçli evlatlarımız biz onlara en iyi şekilde geleceği olguları ve yapması gerekenleri öğretmeli şekillendirmeliyiz. Her şey bizlerin elinde unutmayın çocuklar bizlerin geleceği geçmiş ile günümüzü karıştırmadan şimdiki nesle yetebilmek için İlk önce biz ebeveynlerin en iyi şekilde eğitim alması ve çözüm odaklı düşünebilmesi şart..

Günümüz şartlarında her iki ebeveynde iş güç sahibi oluyor, bu noktada çocuklarına ayırabilecekleri zaman oldukça kısıtlı olduğundan ya kendi zamanlarından yada belli bir plan program dahilinde arta kalan her hangi zaman diliminden çocuklarına pay çıkarmayı asla unutmamalıdır onlar ile geçirdiğiniz zamanın onlara verdiği mutluluğu tahmin bile edemezsiniz bu zaman dilimi bir çocuğun kendine olan güvenini artırır kendisini sevmeyi öğretmenize ve değer gördüğünü hissettiği içinde değer vermeyi öğrenmesine yardımcı olur.

Nasıl bir firmaya işe başlarsınız ve sizin öz geçmişinize bakarlar ve siz orada sadece yansıttığınız kadarsınızdır. Ama iş başı yaptığınızda esas kişilik ve kimliğiniz ortaya çıkar belki çok buç bir örnek ama dikkatli düşünürseniz ne demek istediği daha iyi anlayacaksınız çocuklarda böyledir işte onların dış dünyaları ve iç dünyaları birbirinden çok farklı ama bir o kadar da bağlantılıdır.

Şiddet içeren bir ailede büyüyen çocuktan sevgi yumağı bir kişilik oluşmasını beklemeyin elbet içerisinde fırtınalar kopacaktır ve benliğini öfkeyle dolduracaktır. Uzaktan bile anlamlandırabilirsiniz bu çocuğu şiddet gören veya görülen bir ortamda büyüyen çocuk kendini hemen belli eder hele ki şu dönemde çocuklarımızın kendi alanlarını yarattığını kümes ortamı gibi tüm ihtiyaçlarını aynı odaya sıkıştırıp asla bilgisayar başından kalkmadıklarını var sayarsak bunları dış dünyasına yansıtması zaman aldığı gibi içine atıp büyütmesi de an meselesidir.

Ancak sevgi dolu bir ailede büyüyen çocuk her zaman paylaşmayı değer vermeyi fikir alışverişi yapmayı ve çözüm odaklı olmayı aynı zamanda eğitilmeyi öğrenmeye her daim açık olarak şekillenir filizlenir onlar bizim aynamızdır…

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın