Şiirler edebi yönü güçlü kişiler tarafından hissedilerek yazılmaktadır. Önce hislerden daha sonra akıldan çıkan o şiir sözleri her insanda da farklı bir izlenim ve his yaratmaktadır. Algılama biçimleri farklı olduğu müddetçe de şiirleri yazanlar ve diğer tüm okuyanlar için sayısız his ve anlam tek bir şiir altında toplanır diyebiliriz. Aşağıdaki şiirde aynı burada bahsettiğim gibi şairinin ne hissederek yazdığı, okurun ne hissederek okuduğu tamamen birbirinden bağımsız olabilmektedir. Şiirler okuyup anlama konusunda adeta bir dedektif gibi olup sizi en iyi hissettirecek şiirleri ve sizin için en anlamlı şiirleri bulabilirsiniz.
Gittiğin günden beri
Kalbim hep Ankara’da
Kızılay’da,Çankaya’da, Ulus’ ta
Tanımadığım, bilmediğim insanlarla yan yana
Ayaşta, Cebeci, Gençlik parkı’ nda
Çaresiz gözlerle etrafa bakarım
Ankara’nın her semtinde seni ararım.
Bazen Kocatepe’de, Hacı Bayram’da
Avuçlarım açılır gökyüzüne, dilim duada
Bazen saygı duruşundayım Anıt Kabir’ de
Ata’ nın huzurunda
Dikmen’de, Bala’ da, Pursaklar’ da
Gittiğin günden beri
Kalbim hep Ankara’da.
Hüznümü bırakırım Kuğulu’ nun serin sularına
Seni sorarım Tunalı’nın kaldırımlarına
Meclis’ te, Beştepe’ de, Bakanlıklar’da
Şikayet ederim kaderimi en üst makamlara
Bıkmadan usanmadan
Seni ararım en ücra sokaklarda
Gittiğin günden beri
Kalbim hep Ankara’da.
Bir bakmışsın
Destan yazarım şehitlerle Kazan’da
Bir bakmışsın mehmetçikle kol kola
Mamak kışla yolunda
Gün gelir
Kaybolurum Beypazarı’ da
Oya gibi işlenmiş evlerin avlularında
Gözlerim seni arar
Polatlı’ da, Ayrancı,, Kasalar yollarında
Kaldır başını bak göreceksin beni
Her karış toprağında
Tınaztepe’ de ekinler arasında
Kale’ de tarihin en derin sayfalarında
Bir umutla çıkarım Atakule’ ye
125. metreden şehre bakarım.
Başım döner:
“Düşüyorum..Ne olur gel tut ellerimi, bir daha beni bırakma! ” diye ağlarım.
Bazen de ahilere seymenlere seni anlatır,
Dökerim içimi birazcık rahatlarım.
Kışın ayazı kedi gibi büzse de beni
Yaz gelince umutlarım yeşerir
Sincan’ da senin için papatyalar gelincikler toplarım.
Esenboğa radarlarından seslenirim dört bir yana:
“Gören var mı sevdiğimi buralarda?”
Bazen arka mahallelerde bir gece konduda
Bazen beyaz bir güvercinin gagasında
Paylaşırım bir lokma ekmeğimi dostla düşmanla
Huzur bulur sakinleşirim Atatürk Orman Çiftliğinde
Haykırırım güven parkta
“Yorgunum, bitkinim, bir noktayım..
Ne olur gel beni bul! ” diye
Buralarda mevsim yine sonbahar
Gökyüzünde gözlerinin rengi bulutlar
Ha ağladı ha ağlayacaklar
Bir damla yağmur düşmüyor ama yerler hep ıslak
Korkuyorum sonumdan
Bilmiyorum bu iş nereye varacak?
Dört bir yanım yalnızlık
Ne yana baksam hatıran var
Sen yoksun bu şehir ıssız karanlık
Gittiğin günden beri bu şehirde hep hüzün var
“Bir gün” diyorum
“Bir gün mutlaka dönecek buralara.”
Yüreğimde sabır, gözlerimde umut
Aklım hep oralarda
“Bırak, git, evine dön!
Daha fazla umutlanma.” dese de
Alınır kırılır vaz geçmez asla
Umudum da, mutluluğum da
Geleceğim de, sevdiklerim de sende
Nasıl vazgeçeyim senden Ankara?
Hiç aklıma gelmezdi bir gün seni seveceğim
Madem ki seviyor seni sevdiklerim
Ben de seni seviyorum Ankara
Sebahat Karagöz
Son olarak şiiri okuduktan sonraki sizde bıraktığı iz ve hislerin oluştuğu çember tam olarak ne ise, şairinde o anlama da hitap ederek yazdığını söyleyebiliriz. Tüm kapıları aralık bırakarak herkesin farklı açılardan bakabilmesini sağlayarak yazılmış olan şiirler, gerçek şiirlerdir. Size kalan sadece sizin için sunulan ve üretilen eserleri koltuk, mobilya veya yatağınıza uzanarak okumanızdır. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Şiirle kalın… 🙂
İlk Yorumu Siz Yapın