Herhangi bir araç kullanmak için bir an önce yetişkin olmayı bekleriz. Yaşımız dolduğunda hemen bir kuruma gidip eğitim alarak araba kullanmayı ve teknik bilgileri öğrenmeye başlarız. Kimi daha küçük yaşlarda çevresinden gördükleriyle ya da içindeki hevesle ehliyetini almadan öğrenmeye başlar. Bu da erken yaşta öğrenmeye başlayan kişilerin diğerlerine göre araba kullanmaya daha yatkın olduğunu düşündürüyor.
Şimdi ki çocuklar özellikle erkek çocukları, arabalara çok meraklılar. Daha eğitim seviyeleri anaokulu düzeyindeyken arabaların teknik bilgilerine kadar hakimler. İlgileri aşırı derecede yüksek. Bu ilgi ve meraklar zamanla kendileriyle birlikte büyüyerek ileri ki yaşlarda oturmuş bilgiler haline geliyor doğal olarak. İşte kadınlar ve erkeklerin araba kullanabilme yetenekleri burada ortaya çıkıyor. Kız çocukları genellikle küçük yaşlarda arabalara ilgi duymadıkları için ancak yetişkin bir birey olduklarında ilgilenmeye başlarlar. O sırada erkekler zaten olayı çoktan çözmüş oluyorlar.
Tabii trafikte şahit olduğumuz birçok tartışma buradan doğuyor. En ufak bir hata görüldüğünde, şoför kesin bayan diyebiliyorlar. Halbuki tam tersi hakkıyla araba kullanan birçok kadın var. İstisnalar kaideyi bozmuyor işte… Araba kullanmak yetenektir diyebilir miyiz bilmiyorum. Herkes kullanmayı öğrenebilir. Kimi erken yaşta kimi geç, hiç fark etmez. Önemli olan husus kullanırken heyecan ve telaş yapmamak, yer yön bilgisi edinmek, trafik kurallarına uymak, el- ayak- göz koordinasyonunu sağlamak, görgü kurallarına uymak, sakin ve sabırlı olmaktır. Bunların yetenek olduğunu söyleyemeyiz. Bunlar içten gelen davranışlarım dışa vurumudur. Ancak kendimizi bu şekilde yetiştirmek de bir başka seçenektir. Kendinize güvenmeden trafiğe çıkmamalısınız.
Kendine güvenmek doğru bir davranıştır evet, fakat trafikte her zaman geçerli olmayabilir. Fazla güvenin beraberinde getireceği geri dönülmez kaza ve hatalar olabilir. Çok iyi bildiğinizi düşünseniz bile tedbiri elden bırakmamanızı tavsiye ederim. Trafik kurallarına uymak hayati önem taşır. Aksi halde ceza alabilirsiniz.
Böyle kazaların en çok yaşandığı günün pazartesi olduğu da tespit edilmiştir. Sebebi de pazartesi günü büyük bir çoğunluk kendi aracıyla yola çıktığı için trafik yoğunluğu oluşuyor. Haliyle kazalar da artıyor. Bu da pazartesi sendromundan olsa gerek diyebilir miyiz? Siz en iyisi emniyet kemerlerinizi bağlamayı unutmayın.
Kazaları yine de en aza indirgemek bizim elimizde. Belirli kurallara uyarsak ve daha dikkatli olursak, araç takip mesafemizi korursak belki bir nebze de olsa yaşanan kötü kazalara sebebiyet vermemiş oluruz. Her araç içinde farklı bir birey, aile ve hayat olduğunu unutmadan yetenekleriniz doğrultusunda kendi donanımınızı sağlayarak trafiğe çıkabilirsiniz. Sizin en ufak bir dikkatsizliğiniz başkalarının hayatlarını büyük ölçüde etkiler. Özellikle de bebek ve çocuklar için bir oto koltuk temin etmenizde fayda var.
Araç kullanımı ile birlikte olası bir lastiğin patlaması, aracın çalışmaması ve yolda kalması durumunda 7/24 istanbul lastik yol yardım hizmeti alabilmeniz mümkündür.