Etkinlik

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 6 ay önce

    İNEGÖL şiirleri kitabında da şiirleri bulunan Cevat Akgün’ün İnegöl’de şiirini sizinle paylaşmak istedik.

    İNEGÖL’DE

    Yüreğimde bin nakış var sevgiden.
    Sevgiden bin nakış var İnegöl’de.
    İshakpaş […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 6 ay önce

    Evden Eve Taşınırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Evden eve taşınırken dikkat edilmesi gereken bir kaç adım vardır. Bu adımlara dikkat edersek ve uygularsak taşınma stresini yok edecek ve güvenli bir şekilde taşınmanıza yol açacaktır. Taşınma Planı: Taşınmak için hazırlanmanın ilk yolu plan yapmaktır. Taşınmaya en az 4 hafta önceden plan yapılıp hazırlığa başlanmalı ve evden eve nakliyat bitene kadar tüm yollar belirlenmelidir. Yeni eve ne zaman taşınılacak evden eve nakliyat firması ne zaman kararlaştırılacak gibi önemli maddelerin planı yapılmalıdır. Eşya Listesi Hazırlama: Taşınma aşamasına geçmeden önce hangi eşyalarınızı yeni evinize götüreceğinizi kararlaştırın. Hazırlayacağınız kutuları numaralandırın ve eşya listesine ekleyin. Tüm eşyalarınız için eşya listesi oluşturun. Bu yöntemle taşındıktan sonra eşyalarınızı kolayca gözden geçirip eksik olup olmadığını tespit edebilirsiniz. Hazırlanan eşya listesini firma ile yaptığınız sözleşmeye ekleyerek olası eksik eşyalarınızı nakliye firmasından istemeniz ve ispatlamanız kolaylaşacaktır. Evden eve nakliyat firması seçmek: Evden eve nakliyat firmasına karar verirken tek referansınız fiyat konusu olmasın. Seçeceğiniz firmaya karar verirken arama motorlarında ilk sıralarda bulunan birçok evden eve nakliyat firmasının sadece komisyonculuk yaptıklarını ve sizinle anlaştıktan sonra en iyi fiyatı veren firmayı taşınma günü kapınıza göndereceğini unutmayın. Evden eve nakliyat sözleşmesi:  Karar verdiğiniz firma ile mutlaka bir sözleşme yapın ve sözleşmede size uygun olmayan ya da hoşunuza gitmeyen maddeleri değiştirin. Tüm eşyalarınızı emanet ettiğinizi unutmayın ve sözleşmeyi es geçmeyin. Sizlere Asentur Çekmeköy Evden Eve Nakliyat firmasını rahatlıkla önerebiliriz. Güvenli ve profesyonel kadroya sahip olması ve uygun fiyatları ile sizlere hızlı ve hassas bir nakliyat hizmeti vereceğin…Devamını OkuEvden Eve Taşınırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 6 ay önce

    Baskın Karakterli Kadınların Başarıları Değişen hayat standartları evliliklerin yapısını da değişse de, eski zamanlarda geçerliliği olan bazı aile yapılarında halen devam eden ataerkil aile yapısının yerini günümüzün kadın ve erkeğin eşit basamaklarda durduğu aile için konularda sorunlar tek başına erkeğin sırtında olmayıp eşlerin birlikte üstlendiği, ortak kararlarla hayatı paylaştıkları yük anlayışı evlilikler de çoğalsa da belli oranda evliliklerde yaşanan sorunların genel konu başlıkları çok fazla değişmedi. Her dönemin evlilik sorunlarında ortak konular vardır. Örneğin gelin kayın valide sorunları kadın ya da erkek fark etmeyen eşlerden birinin ailesinden kopamayıp kendi yuvasını kurmakta zorlanması, aldatma, şiddet, yanlış iletişim teknikleri kullanmak hemen hemen her devrin ve her evin mutlak sorunudur. Bu yaşanan durumların haricinde ebeveynlerin çocuk yetiştirme tarzlarının farklılıkları, maddi konularda yaşanan zorluklar, para harcama alışkanlıklar zevklerin farklı olması ve gibi ya da kişisel bakım anlayışı gibi faktörlerin farklılıkları da evliliklerde sık sorun yaşanan sorunlardandır. Tüm bu transparanlığa eklenebilecek yapılabilecek diğer genel başlıkların yanı sıra, günümüzde, eski nesil evliliklerden farklı olarak daha çok günümüz evliliklerine özgü ve evlilikleri çok fazla etkileyen yeni bir konu ortaya çıkmaya başladı… Günümüzün, maddi bağımsızlığına sahip bayanların evlilik içerisindeki döngüye ait izler taşıyan “Ben kendimi ezdirmem kusura bakma” cümlesini neredeyse tanışma cümlesi olarak ilan etmiş dominant kadınlardır… Günümüz evliliklerinin yeni başlıklarından biri olan bu mesele; aslında kaynağı itibariyle pek de yeni sayılmamakla birlikte konuyu minimum seviyede değerlendirmek gerekirse nedenleri aile yapıları, gerek baskın karakter olan kişinin bakış açısı, gerekse de bu baskın karakter karşısında ne yapacağını bilemeyen tarafından da düşüncelerini değerlendirmek gerekir. Öncelikli olarak sorunun kaynağı yani; neden günümüz kadınlarının zırh alıp kuşanmaya ve ellerine silah almaya ihtiyaç duyduklarına bakarsak, bu noktada ebeveynlerinin evliliklerine bakmakta fayda olacağını düşünüyorum… Bu süreçte; Büyüklerimizin yani bizden önceki neslin evliliklerinde var olan kadınların, evlilik içeresindeki duruşlarına bakmak gerekirse maalesef genelde mutsuz kadınları görmekteyiz. Bir çok kadın evliliklerinde eş seçimlerini kendileri yapamamış, babalarının yani kendileri adına karar veren bir erkeğin “tamam” demesiyle bir anda kendilerini hiç tanımadıkları bir erkeğin evinde bulmuşlar. Dolayısıyla ümit etmek, sevmek ve hatta sevilmek gibi bir beklentileri olmamış kesinlikli olmamış… “Uçsuz bucakmış bir denizde Ne çıkarsa bahtıma” anlayışıyla başlayan evliliklerin sonucunda, bir çoğu mutsuz evlilikler kurmuş ve hatta şiddete maruz kalmadılarsa kendilerini talihli saymışlardır.. Şanslı olanlar ise; eşlerini tanıyarak, severek seçmişlerdir.. Ancak elbette bu tanışma dönemi günümüzün flört anlayışından çok uzak olmakla birlikte Kaçamak, dar vakitlerde görüşmeler, herkesin iyi yönlerini ön plana çıkarttığı, kısıtlı konuşmalar olmuştur. Çoğunlukla babanın otoritesinden uzaklaşma sevgi saygı anlayışını müstakbel eş üzerinde yürütülen başarılı imzalar sonrasında ise, kişilerin gerçek kişiliklerle birlikte, bir arada yaşamanın zorluklarıyla yüzleşme vakti gelip bazen de sonu boşanma avukatı bürolarında  bitmiştir. Bu tarz evliliklerin günümüz dominant kadınları üzerindeki etkisine gelecek olursak . Baba profilinin bir yerden sonra “baba” kavramının erkek davranışı modellemesiyle birleşmesi sonucu, anneyi ezer tavrı özellikle kız çocuklarında bir isyanla birlikte yanlış algı geliştirmiş olup İçten içe erkeğin her daim kadını ezdiği, kadının bu davranışlara hep mecbur bırakıldığı yapılan her şeye katlanmak zorunda yönünde bir inanma duygusu oluşturmuştur… Bu davranış sadece erkeklerin kadınları ezmesiyle değil Bazı kadınlarında eşlerini herkesin yanında azarlaması farklı bir algı yaratmaktadır. Bakıyorsun Adam Eğitimli Kadının belli bir eğitim seviyesi yok ama kadın hem adamın parasını yiyor hem de adamı herkesin içinde azarlıyor… Böyle durumlarda genelde Annesini koruyamayan bu kız çocuklarının ruhunda. İlk öğrendiği annenin mutsuzluğu, ezberlediği ilk cümle ise; “Ben kendimi kimseye ezdirmeyeceğim” olmuştur. Tam tersi aile yapılarında büyüyüp de yine baskın davranışları olan kadınlar yok mu, elbette ki var… Aslına Bakılırsa Aşırı ters uçlarda aynı davranış şekilleriyle sonuçlanan davranışlardan biri de Alkolik ebeveynlerin birçoğunun, çocuklarının da alkolik olabildiği gibi… Annenin aşırı baskın, dominant karakterde olması kimi kız çocuklarını aşırı içine kapanık, ürkek yaparken, kimi kız çocuklarının da aynı şekilde dominant yetişmesine sebep olmaktadır. Çünkü annenin babaya karşı davranışları, kadının erkeğe davranması gereken tavırlar öğretisiyle şekillendirir davranışlar… İşte bu sebeplerden dolayı ailelerin çocuklarını yetiştirirken psikolojisini korumak için, yalnızca çocukların yanında kavga etmemesi yeterli olmayacaktır. Çocuğun ebeveynlerin ilişkisindeki gözlemleri ve yorumları, onun nasıl biri olacağını da şekillendirir, kendi kuracağı aile modelini de etkisi olacaktır. Sürekli mutsuz, ezilen bir anneyi görmek de, dominant, baskıcı bir anneyi model almak da, kız çocuğunun nasıl bir kadın olacağını, erkek çocuğunun nasıl bir koca olup, nasıl bir eş seçeceğini belirleyecektir. Çocukların gelişiminde Ailelerin etkisini bir yana bırakırsak, günümüzde kadınlar kendi içlerinde bile anne olma isteği iç güdüsüyle yaşarlar ve kendi annelerinden farklı olma isteği içinde yaşarlar… Belki de klasik bir model olmaktan çıkmak isteğidir. Artık daha büyük bir % demiz en azından büyük şehirlerde, çalışan, kendi paramızı kazanan kadınlar olduk… Kendimize, sosyalleşmeye çok daha fazla önem vermeye başladık Çalışıyorum arabamı da alırım evimi de alırım mantığında olmaya başladı… İnsanlar Etraftan önce kendisi için yaşıyor hayattan daha çok şey bekliyoruz belki de… İş çıkışı biz de arkadaşlarımızla buluşup stres atıyor, eskiden sadece erkeklerin olan iş dünyasında en zirveye tırmanma konusunda iddiamızı ortaya koymaya başlıyor.. Çocuk da yapıp bakıyoruz, kariyerimize de önem veriyoruz Boşuna denmemiş Çocukta yaparım kariyer de… Geri geliyor Bazen ben bunu yapıyorum Örneğin; Geçen Gün; Ataşehir’de açılan Dans kursundan çıkıp, eski arkadaşlarımızla yemeğe gittiğim gibi…. Bu anlamda inanılmaz bir değişim hatta bu davranışla devrim var kadının dünyasında. Belki erkek dünyası bizim için yeni olan bu devrimin olgularından zaten faydalanıyor olduğu için kendi adlarına çok şey değiştirmeye gerek duymadı belki de… Ama biz kadınlara biraz alan açtılar. Kadınların devrimi büyük bir güç oldu ve yaşam kalitesini yükseltti bence… Ama her güç gibi kötüye kullanıldığında maalesef geri dönülmez zararlar vermeye başladı… Günümüz kadınları da elde ettikleri bu güçle çoğu zaman ezilmemek adına ezmeye durumuna vardırabiliyorlar… Yani bir atasözünde dendiği gibi kantarın topuzu kaçıyor zaman zaman ☹ Öncelikle olarak kendinize şunu sorun eşiniz sizi ezmek isteyen bir karaktere sahip mi? Belki babanız, hatta onun babası kendi eşlerini ezmeye çalışıyorlardı. Belki hiçbir konuda kadınların fikrini almıyor, hatta sürekli bir otoriter yapıdaydı… İyi de sizin eşinizin yapısı bu değilken, sürekli tetikte olmak neden? Niye bu eziyet… Size ve sizin kişiliğinize saldıran yoksa niye sürekli savunma yapısı yaratmanız neden?Sürekli tetikte olmak kişilerde bir müddet sonra saldırıya dönüşmeye başlıyor… Gerçekten ihtiyaç yoksa kalkanları kuşanmak neden? Bırakalım elimizdekileri savunma araçları yaşananlar karşısında karşı karşıya değil de yan yana dursak hiçte fena olmaz sizce? Kadın ya da erkek bir tarafın dominant davrandığı eşlerin eşit hizada durmadığı evliliklerin huzur süresi ve bastırılan eşin tahammül süresine bağlı olarak ortaya çıkıyor.. Aslında bazen ezilen kadar mutsuz ve tatminsiz oluyor. Çünkü beklentiler karşılanmıyor, saygı ve sevgi dışarıda kalıyor. Konumuz dominant kadınlar olduğundan öncelikli olarak kadınlar açısından incelersek durumu…. “Aşkın doğasında hayranlık vardır. İnsanlar bir yönüyle hayran oldukları, hatta hayran oldukları konuda kendilerinden daha iyi olduğunu düşündükleri insana aşk duyarlar. “Neden” sorusuna verilen cevaplarda hep güçlü yönler sıralanır. “Aşığım, seviyorum çünkü çok zeki, çok başarılı, çok yakışıklı, çok karizmatik gibi gibi… Fakat birliktelik kurulup da yönetmeye başladığınızda önce o çoklar silinmeye başlar… Çünkü yönetebildiğiniz, sürekli programladığımız her daim sizin izninize bağlı bir erkek, “çok akıllı”, “çok başarılı”, “çok bilmem ne “olamaz artık. Olsa olsa akıllıdır, başarılıdır ama sizin kadar değildir. Zamanla hayranlık azalır, kadın erkek ilişkisinin yerini anne-çocuk ilişkisi almaya başlar. Çünkü baskın kadın yönetmektedir. “ Aşk duygusunun yerini yavaş yavaş beğenmemezlik, memnuniyetsizlik sonrasında da saygı azalmaya başlar. Sorsanız “ben olmasam o hiç bir şeyi tek başına yapamaz durumuna kadar varır… Sanki erkeğin evlilikten önceki tüm hayatı eksikti, başarısızdı. Kadın olmasa erkek ne iş ilişkilerini sağlıklı götürebilecek, ne ailesiyle ilişkilerini dengede tutabilecek herkesin elinde oyuncak olacak sanki… Hele bir de üzerine bazı kısıtlamalar başlayınca. Aslında kısıtlamaların altında genelde korku ve kendine güvensizlik yatmaktadır. Erkek arkadaşlarla arada sırada bir toplanılan gecelere engeller başlar çünkü bekar arkadaşlar tehlikelidir. Aile ziyaretlerine tek başına gidilmez. Allah korusun ailesi eşini doldurabilir. İş seyahatlerinde nerede kalacağı, kiminle gideceği denetlenmeye başlar Cümle alem evli olduğunu bilsin diye spor salonuna ancak beraber gidilir. Erkeğin fikri kesinlikle olmaz, ancak birilerinin dolduruşuna gelmiştir, dolayısıyla çevresi denetlenir. Listeler böyle sürüp gider. Bu kısıtlamalar altında erkeğin hali vahim ama kocasına çocuğu gibi davranan hiçbir kadının da mutlu olduğunu görmedim henüz. Çünkü aşkın başında kadının yerleştirdiği çoktan sonra gelen olumlu sıfatlar artık “çok beceriksiz”, “çok mantıksız”, “çok yanlışlara dönmüştür… Aşkın içinde var olan övgüler laf sokmalara dönüşünce de aşk uçup gider… Çünkü her kadın güçlü bir erkek ister aslında. Zor durumlarda çözüm yaratabileceğine güvendiği, kendisi tıkandığında yolunu açabilecek, kendisini koruyup kollayabileceğine güvendiği, kaybetme tedirginliğiyle sarmak istediği erkek ister… Dominant kadınların ideal eş tariflerine kulak verdiğinizde genelde cevap hep diş geçiremeyeceği erkektir. Çünkü hayatla didişmekten hep öncü kuvvet olmaktan yorgundur aslında… Biri kontrolü ele alsa da bir dinlense ister aslında… Erkeklere gelince aslında ilk çağlardan beri erkek profiline bakarak başlamak lazım belki de… Mağara dönemlerinde bile erkek avlanmaya çıkarmış, kadınlar ise mağara civarında yaşarken. Sonrasında erkekler savaşa gidermiş yeni topraklar fethetmek, ailelerinin güvenliğini sağlamak için. Sonra “şövalyelik” kavramı çıkmış ortaya çıkmaya başlamış Bir çok masalda prensesleri ejderhalardan, kuleye kapatan kötü kalpli cadılardan hastalıklardan ve belirtilerinden kurtaran şövalyeler anlatılmaktadır halen… Hiçbir masalda prensesin şövalyeye kendisini nasıl kurtaracağını anlattığını duydunuz mu hiç ? Prensesler kurtarılmayı beklerken sessizce gözyaşı döker, prens kendi imkanlarıyla ejderhayı alt eder ve sonunda prenses kahraman şövalyesine aşık olur. Elbette hiçbir kadının hayatı başkasının kendisini kurtarmasına bağlı, aciz yaşamasından bahsetmiyorum bile… Ama erkek psikolojisine bakarsak, kadını korumak kollamak, eşi için bir şeyler yapmak doğalarında vardır… Günümüze dönersek, çoğu erkek artık babasını rol model almamaya başladı… Çünkü onlar da erkek egemen evliliklerin annelerini ne denli mutsuz ettiğini görmüş ve bundan ders çıkartmışlardır. Zaten evlendikleri kadınlar da annelerine pek benzemiyordur… Daha bağımsız ayakları üzerinde duran, kariyere öncelik veren güçlü kadınlar eşleri olarak… Erkek zaten ezebileceği değil, başarısından gurur duyacağı kadını seçmiştir kendine eş olarak. Bu sebeplerle hayran olmuş, adı aşk olmuştur zaten… Sonra hayat başlıyor. Kadında hayran olduğu güç bir dönem sonra ezici bir şekilde hissettirmeye başlıyor kendini… Erkekler kadınlar gibi değil çoğu erkek bıçak kemiğe dayanmadıkça her mutsuzluğu dile getirmemeye başlıyor hemen… Evde tartışma veya huzursuzluk olmaması arzusu, onları zaman zaman sorunları ertelemeye başlıyor. Fakat bir dönem sonra eşinin dominant davranışları karşısında rahatsız olmaya başlayan erkekler farklı tepkiler vermeye başlıyor bu bazen tedavisi mümkün olan öfke nöbetleri gibi isyanlar başlıyor ki bu evde sürekli tartışma ve huzursuzluk anlamına geliyor ve şiddetli geçimsizlikle sonuçlanmaya baş…Devamını OkuBaskın Karakterli Kadınların Başarıları

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 6 ay önce

    Tasarımın zenginliği sağlamlıkla birleşti. Asmermer Çimstone Mutfak Tezgahı, İtalyan teknolojisiyle üretilen kuvars esaslı kompoze edilmiş taştır. Doğal taş dokularını kuvarsın sağlamlığıyla birle […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 6 ay önce

    İşte böyle Salih
    İşte böyle kardeşim
    Akşamları olmaya görsün bir kez
    Buğusu üstünde bir somun gibi
    Gözümde tütmeye başlar
    Bu dertli kentin en dertli yeri
    Koltuk meyhaneleri
    Alışılmış bir düzendir bu, bozul […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 6 ay önce

    Şiirler edebi yönü güçlü kişiler tarafından hissedilerek yazılmaktadır. Önce hislerden daha sonra akıldan çıkan o şiir sözleri her insanda da farklı bir izlenim ve his yaratmaktadır. Algılama biçimleri farklı o […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Saplanmış oturduğu koltuğa
    Utanmadan kul olmuş kulluğa
    Atıyor bol keseden paraları
    Sarmaz olmuş derin yaraları.

    İnsan bilirdik insanca insan
    Gök mavisini yaptık bize lisan
    Özgürlük için haykırdık özle […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    1911 Yılında Giresun un Görele beldesinde 5 çocuklu Bir ailenin 2. Çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
    İstanbul Güzel Sanatlar Akademisinde öğrenimine devam etmiştir.
    Daha sonra Parise geçmiştir burada da ilk […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Günümüzün stresi koşturması yorgunluğu derken evimizin kapısına vardığımızda güçlükle anahtarı yerleştirme çabası içine girenlerden misiniz ?
    Nitekim bu kişiler rahat bir uykuyu hak eden kişilerdir. Tüm yorgu […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Bin derde deva olan brokoli tabii ki prostat kanseri tedavisi konusunda da önemli bir yere sahip olmasıyla bilinmektedir. Brokoli yiyemeyenlerin dahi çok sevebileceği bir içecek kürü hazırlayarak, eğer böyle bi […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Google özel günleri hatırlayan asla unutmayan ve ana sayfasında doodle olarak paylaşan literatürünü bu gün kendi doğum gününü kutlamak için kullandı. Google hangi tarihte kuruldu başlığı ile ana sayfa logosu Googl […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Yemek yaparken, yemek taşması sıçramasından bolca nasibini alan ocak demirleridir. Ne kadar ocağınız temiz olsa da ocak demirlerinin de temizliği çok iyi olmalıdır.
    Ocak demirlerini sürekli nasıl temiz tutabil […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Duvar kağıtları en çok kullanılan dekorasyonlar ürünlerinden biridir. Duvarlar ne kadar eski ve hoş olmayan görünüme sahip olursa olsun duvar kağıdı sayesinde tamamen farklı bir dekorasyon yakalamanız mü […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları
    Devlet Demir yollarına ve Deniz Yollarına ait olan şehir dışı seferlerinin tamamı ücretsizdir. Ağır engelli olan bireylerin  ibareli raporu olmaları kaydı ile ve  bir ya […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Kağıt havlu hem kurtarıcı hemde tek kullanımlık olduğu için hijyen açısından kullanışlıdır. Neredeyse her şeyi temizlemek için kağıt havlu kullanılmaktadır. Bazı şeyler var ki onların temizliğinde kesinlikle […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Günümüzde çevremizde iş yerimizde veya girdiğimiz ortamlarda hep mutsuz insanlarla negatif enerji saçan insanlarla karşılaşıyoruz. Bunun nedeni insanların günlük hayatında yaşadığı sıkıntılardan kayn […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Bugünkü Yazımızda Globalleşip Dünyaya açılmak İstedim Spor salonları bu aralar çok popüler herkes bir arayış içerisinde farkındayız ancak yazımızda Zaten çok pahalı bir Şehir olan Londradaki bir spor salonun dan […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Spora ayıracak vakit buluyorsam bu benim en mutlu günüm oluyor. Zaman zaman içinde bulunduğum durumdan sıyrılıp spora koşmak beni rahatlatıyor. Sıkıcı Ofis ortamı boğuk dar alanlar havasız ortamlar derken seçeceği […]

  • bilfisi yeni bir yazı yazdı 5 yıl 7 ay önce

    Günümüzde çoğu insan evinde spor yapmayı tercih ediyor.  Sporla ilgili Youtube kanallarının artmasıyla da istedikleri şekilde spor yapabilme imkanı buluyorlar. Ya da Dvd’lerle, akıllı telefonlara indirilen uyg […]

  • Daha fazla yükle