Küf (2012) Filmi

Ali Aydın’ın ilk uzun çekim filmi olan Küf filmi,Uluslararası Venedik Film Festivali’nde aldığı ödülle dikkatleri üstüne çekmiş ve kısa zamanda birçok eleştirmenden olumlu görüşler almıştı. Özellikle Nuri Bilge Ceylan sinemasıyla bağ kurduğumuz minimalist sinema algısı, yönetmenin ilk filminde başarıyı getirdi ve Ceylan sinemasından sonra yeni bir minimalist örneği seyirciyle buluşturmuş oldu. Uzun planlar, uzun bakışlar ve az diyaloglarla bezeli olan Ali Aydın’ın Küf’ü, seyirci açısından izlenmesi güç olabilse de, insan kavramı üzerine düşündükleriyle oldukça farklılaşmakta.

Filmin konusuna gelince: Küf’ün başkarakteri, oğlunu 18 yıl önce yitirmiş bir demir yolları işçisi olan Basri.

Genç bir üniversite öğrencisiyken gözaltına alınan Seyfi’den hiçbir haber alamamıştır. Ağır bir travma ve yas döneminin ardından bu kaybı bir tür takıntı haline getirmiş; tamamen içine kapanmış ve içindeki duygusal öfkeyi dışına yansıtmamaktadır. 18 yıl boyunca oğlunu bulmak adına çeşitli kurumlara yazdığı dilekçelere herhangi bir geri dönüş olmamıştır.

Uzun yıllar demir yolları işçiliği yapan Basri, her gün aynı işleri yapmakta, aynı yolları gitmekte ve aynı yerde yemeğini yemektedir. Basri’nin yaşamının her günü benzerdir. Onu yaşama bağlayan ise on sekiz yıl boyunca görmediği oğlunu bulabilmektir. Bunun için yıllardır devlete dilekçe yazan Basri, bulunduğu ilçeye yeni atanan memur sayesinde amacına ulaşacaktır. Basri ve polis memurunun uzun diyaloğu ise filmin en uzun planı olarak, kimileri için filmin can damarı, kimileri için de minimalist sinema kaygısı güden bir yönetmenin acemiliği olacaktır. Tek plan ve çok az diyalogla uzayan sahne, Basri’nin duygularına da tanık olduğumuz tek sahnedir.

Basri’nin yaşamı, insanın çaresizliğinin resmi niteliğinde ve insanın var oluşuna dair de önemli cümleler söylemektedir. Özellikle Basri ve Cemil karakteri arasındaki zıtlaşma ise Basri’nin hayatla sınavı olacaktır. İnsanın içinde yatabilecek kötülüğün dışavurumu, Cemil’in tren istasyonunda öldüğü sahnede karşılık bulacaktır. Yıllardır birçok şeye öfke duyan Basri, hayatla ve insanlarla yüzleşirmişçesine Cemil’in ölümünü izlemekte ve cenaze namazında sadece bakmaktadır. Özellikle Cemil’in ölüm sahnesi ve cenaze namazındaki sahnenin de Türk sinemasına yeni bir dil kazandırdığı düşünüyorum.

İnsanın devletle ilişkisi, insanın toplum içerisinde yalnızlaşması, umut adı altında yaşadığımız yalan gerçeklikler üzerine düşündüren yönetmen, Basri karakteri üzerinden bilmediğimiz ama içinde olabileceğimiz bir dünyanın kapılarını aralıyor. Taşra sineması açısından da insanı içine kapatan geniş coğrafyalarda küçük kalan Basri ise bu büyük dünyadan tek bir umut diliyor. Bunu da başardığında ise ilk cümlesi “Ya o değilse” oluyor. Adeta bu umutla yaşayan Basri, cenazeyi aldığında ise ne yapacağını bilemeyerek, adeta yaşamının amacını yitiriyor. Basri bir yandan oğlunun cenazesinin üzüntüsünü yaşarken, diğer yandan da kendi yaşamının tükenmişliğiyle yüzleşiyor.

Küf filminde ön plana çıkan bir başka nokta ise oyunculuklar. Ercan Kesal, filmde Basri karakterini oynamıyor, adeta yaşıyor. Özellikle karakter yaratımı anlamında çok başarılı olan oyuncunun, Küf filminde de çok değerli bir sahnesi bulunmakta. On sekiz yıldır aynı postaneye gelip mektup gönderen bir karakter olarak, görevliye zarfı uzattıktan sonra eğilip kaşeleyip kaşelemediğini kontrol etmesi ve ardından uzun uzun görevliye baktığı sahne; karakter yaratımı açısından çok önemli olduğunu düşündüğüm bir sahne. Ali Aydın’ın filminde oyunculuğu ile ön plana çıkan bir başka kişi de Tansu Biçer. Özellikle son dönemde anlatı sineması yönetmenleri Tansu Biçer’e kadrolarında sık sık yer vermeye başladı. Her filmde bambaşka karakterle karşımıza çıkan Biçer, burada da Cemil karakterine başka bir yorum getirmiş.

Küf filmi, Nuri Bilge Ceylan ile Türk sinemasında adından söz ettiren minimalist sinemanın bir ürünü olarak, ilk yönetmen başarılarından biridir. Özellikle görüntü yönetimi konusunda ön plana çıkan film, oyunculuklarıyla da birleşince etki gücünü oldukça arttırmıştır. Açıkçası Küf, final sahnesinin seyircide yarattığı etki gibi sinema sanatının insanı anlatmak gerçeğini de hatırlatıyor. Bu anlamda Ali Aydın’ın ilk uzun metrajı, Basri’nin yaşamıyla insanın küfleşen ve çürüyen yaşamına tanıklık ediyor.

Film hakkında yapılan yorumlar eleştirilerin bir derlemesini okudunuz 2012 yapımı olan bu Sinema oldukça ses getirmişti günümüzde yapılan sinemaların belden aşağı cümleler cinsellik bozuk aile yapılarını özendirmekten başka bir verdiği yaşam dersi maalesef bulunmuyor.

Kırmızı Halı kalitesini gösteren izleyiciyi ekrana kilitleyen gösterimler uzun yıllardır yok Son dönemde Ayla filmi çok konuşuldu ancak kısa zamanda geri dönüşüm alamadı diyebiliriz. Kendi yaptığı işler ile verim alamayan ünlüler Yumurta kapıya dayanınca alel acele film çekip biraz da küfürlü absürt komedi ekledimi maalesef top listlerin başında yer alıyor. Kısa zamanda verim alamayınca başvurulan yönler genelde başarısız yalnızca magazin değeri yüksek olan ünlüler ile film çekmek.

Farkında olmadıkları izleyici aptal değil İnsanlar her şeyi farkında cebinden çıkacak sinema biletlerinin nerelere gittiği ne şekillerde filmin çekildiği Sinema filminin copy paste olup olmadığına dair araştırmalar yapılıyor. Galadan sonraki yazılar eleştirmenler dinleniyor ve seçimler bu şekilde yapılıyor.

Avm kültürünün bir hayli ün kazandığı günümüzde insanlar araçlarına atlayıp kapalı mekanlara kısılıyor ve burada zaman geçireceği eğleneceği alanlar kısıtlı olduğundan kaliteli zaman geçirmek adına her şeyi ince eleyip sık dokuyorlar.

Beyaz Perde de gerçek bir star olmak kolay değil. Ego kompleks olmadan magazinden uzak sade ünlülerin kalite değerinin çok daha yüksek başarı oranlarının eğitimleri ile Paralel olduklarını düşünüyorum. Sektör Kümes vari şanslı olan kalıyor geleceği olmayan seçilip şöhretine son veriliyor ve bunu biz halk yapıp kalemini kırabiliyoruz.

İnsanlar bilinçlendi kimleri zirveyi taşıyıp kimleri out yapacaklarının farkındalar bu nedenle yönetmenler yapımcılar en önemlisi oyuncuların her şeyin farkında olup adımlarını sağlam atmaları gerekmektedir.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın